Politika

Engelli bireylere bir engel de SGK’dan


MESUDE DEMİR

Engellerinden ya da hastalıklarından dolayı sürekli sonda, hasta bezi gibi tıbbi malzemeler, tekerlekli sandalye kullananlar, geçen yıl marttan beri geri ödeme tutarı artırılmadığı için ciddi farklar ödemek zorunda kalıyor.

Döviz kuru, yüksek enflasyon nedeniyle söz konusu ürünlerin fiyatları sürekli yükseliyor. Fiyat yükseldikçe, engellilerin ödemesi gereken fark da artıyor. Engelliler, SGK kapsamında olan tıbbi malzeme ve araç ve gereçlerin, güncel dolar kuru üzerinden ödenmesi için düzenleme yapılmasını bekliyor.

Engelli bireyler ayrıca, hane içi gelire bakılmaksızın kendilerine engelli aylığı bağlanmasını istiyor.

‘Kötü sonda yüzünden hastaneleri meşgul ediyoruz’

Engelli bireylerle bir araya geldik ve sorunlarını dinledik.

Ateşli silah yaralanması nedeniyle felç olan Recep Mevsim, sürekli kullanmak zorunda oldukları sondaların kalitesinin önemli olduğunu anlattı. Kalitesi düşük sondalar enfeksiyonlara yol açıyor. Enfeksiyonlar sürekli hastaneye gitmelerine yol açıyor ve antibiyotik almayı gerektiriyor. Bu sondaların kendilerine büyük sıkıntılar yaratırken, devleti de zarara uğrattıklarını belirten Mevsim şöyle devam etti: “Daha kaliteli sondaları alabilmek için cüzi bir fark veriyorduk. Fakat şu anda kalitesizlere bile çok fark isteniyor. Ulaşmakta zorlanıyoruz. Sonda devamlı enfeksiyon yapan bir ürün. Kalitesi düşük olanlar mesanenin tutma özelliğini kaybettiriyor. Enfeksiyonlarımız kolay geçmiyor. Böbrek sorunları yaşıyoruz. Doktorları meşgul ediyoruz. Şu anda kalitesi düşük olanlar için bile bin lira (iki ay yetecek kadar), daha iyi olanlar içinse 2 bin 700 lira fark istiyorlar. Satıcılar, ‘Aynı sıkıntıyı biz de yaşıyoruz. Çünkü devlet bize kar payı bırakmıyor’ diyorlar.”

Recep Mevsim

Raporlarına rağmen Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) iki aylık bez ihtiyacı için sadece 480 lira ödeme yapıyor. Mevsim, “Normalde 30’lu dörder paket almamız gerekiyor. Verdikleri 480 liraya en fazla bir paket alabiliyoruz” dedi.

Akülü arabaya ulaşmak mesele

Felçlileri aktif hayatın içinde tutan tek araç arabaları. Beş senede bir engellilere akülü araba verilmesiyle ilgili yapılan düzenlemeyle yokuşa sürüyor. Akülü arabaya ulaşmanın büyük sorun olduğunu belirten Mevsim, şunları anlattı: “Öyle garip şeyler oluyor ki… Mesela heyet raporu almaya gidiyoruz, ‘elleriniz tutuyor, size manuel araba veriyoruz’ diyorlar.  Elleri tutmayanlar gittiğinde de bu kez ‘ellerin tutmuyor’ deyip akülü vermiyorlar. Akülü araba verilse bile devlet yaklaşık 30 bin lira tutarındaki akülü arabanın 10-12 bin lirasını karşılıyor. Birçoğumuz araçları kendimiz, çoğunlukla da ikinci el almak zorunda kalıyor ya da bağışlar geliyor.”

Arabaların arızalanması, aküsü, tekerleğinin değişimi, motorlarının biten kömürünü vs. masrafları engellinin kendisi karşılamak zorunda. Sadece akünün fiyatı 10 bin lirayı buluyor. Tek teker bin 500, kömür bakımı beş bin lira.

Mahkeme üstüne mahkeme

Mevsim doktor raporuyla, egzersiz amaçlı ayakta durma cihazı almış. Devlet parasını ödemiş ancak, 10 senede, defalarca mahkeme çıkmış: “Aldığımda cihaz 18 bin avroydu. Devlet ödememek için bin dereden su getirdi. Doktorun verdiği raporu kabul etmediler, Adli Tıp Kurumu’ndan da istediler. Adli tıptan sonra fizik tedavi ve rehabilitasyon hastanesine yatmam istendi. Sonra cihazın fiyatının yeniden belirlenmesi istendi. Arkasından alma hakkım olduğu ancak aleti kullanmayı öğrenmem için Ankara’da fizik tedavi hastanesinde iki ay yatmam gerektiğine karar verildi. Aleti ben zaten iki yıldır kullanıyordum. Düğmeye basıyorum iniyor, basıyorum kalkıyor.”

En büyük yardımı muhtarların ve belediyelerin, belli dönemlerde büyükşehir belediyesinin yaptığını anlatan Mevsim, “Karım kanser hastası. İki çocuk okuttuk. Çorap da satıyorum. Kredi kartlarıyla dönüyoruz. Bireysel olarak, dernekler vasıtasıyla defalarca bu sorunları dile getirdik. Hiç mi dikkate alınmaz?”

‘Haneye giren gelire değil, gidere bakılsın’

Engellilere ve ailelerine verilen bakım ücreti 7 bin 608 lira. Yüzde 40-69 arası engelli olanlar 2 bin 797 lira, yüzde 70 ve üzeri engelli olanlar 4 bin 196 TL maaş alıyor. Bu aylıktan yararlanabilmek için hane içinde kişi başına düşen gelirin 5 bin 667 liradan az olması gerekiyor.

Omurilik felçli Hasan Ayan, “Bize sadece eve giren geliri soruluyor. Gideri soran yok. 30 bin lira giderim var. 23 bin lira gelirim var. Hepimiz aynı şeyleri yaşıyoruz” dedi.

Hasan Ayan

Necdet Değerli de tekerlekli sandalye kullanan bir engelli. İki bacağı da diz üstünden kesilmiş. Fantom ağrıları (uzvun kesilmesine rağmen sanki uzuv yerinde duruyor ve ağrımaya devam ediyormuş gibi şiddetli ağrı hissedilmesi) çekiyor. Kuvvetli ağrı kesici almak zorunda olduğunu belirten Değerli ilaç raporlarının iki yıl geçerli olması gerektiğini söyledi. O da 11 sene önce yaptırdığı protez bacaklar nedeniyle SGK ile yedi sene mahkemelik olmuş: “O zamanın parasıyla 10 bin lirayı kendim ödedim. 1.5 sene emekli maaşı aldıktan sonra, ödenmemiş iki ayımı tespit ettiler. Ödediklerini faiziyle geri aldılar.”

Necdet Değerli

‘Ailenin değil, engellinin gelirine bakılsın’

Duchenne kas distrofisi (DMD) hastası Cihan Güler de tekerlekli sandalye kullanıyor. Ailede sadece gassal olan babası çalışıyor. Babasının maaşı yüksek göründüğü için Güler hiçbir sosyal yardım alamıyor. Hastalığı ilerleyici. Kilolu olduğu için tekerlekli sandalye ona göre değil. Akülü arabayı ise ellerini kullanabildiği için SGK vermiyor. İyi bir manuel sandalyenin bile en az 10 bin lira olduğunu belirten Güler, şunları anlattı: “Devletin verdiği 2 bin lira dolayında. Manuel kullanamayacağım için ikinci el akülü araba alabildim. Pandemiden önce yine bir şekilde alma şansımız vardı. Pandemiden önce 60 bin lira olan bir araba, sonra 350 bin lira oldu. Hiçbir engelinin bunu karşılayacak durumu yok. Ailenin, annenin, babanın gelirine değil, bizimkine bakılmalı.”

Cihan Güler

Özgür Yiğit, en büyük sorunlarının rapor çilesi olduğunu söyledi. Süresiz raporlarına rağmen yenileri isteniyor. Rapor verilirken engel oranı ne kadar olursa olsun, ‘özel bakıma gereksinimi yoktur’ ibaresinin işaretlenmemesi sorunlara yol açıyor. Yiğit özel bakıma ihtiyaçları olduğunu hatırlattı: “Günlük ihtiyaçlarımızın tümünü tek başımıza karşılayamıyoruz. Raporların oranlarını sabit tutup, bu ibareyi değiştirdiklerinde kazandığımız hakları da kaybediyoruz. Bazı haklardan yararlanmak içinse yüzde 90 üzerinde engelli raporu almak gerekiyor. Çoğumuz alıyoruz ama ‘ağır engelli’ ibaresi işaretlenmediği sürece çoğu haklardan yararlanamıyoruz. Böyle olunca mahkemeye verip, başka bir hastaneden rapor çıkarmak gerekiyor. Bu sefer SGK ‘çelişki var, üçüncü bir hastaneye gidin’ diyor. Benim evde bakım maaşı hakkım vardı. Yüzde 95 engelli raporum olduğu halde bu nedenle kaybettim. Üstüne iki yıl aldığım evde bakım maaşı da faiziyle geri istendi.”

Engelli hakkını arıyor

“İnsan onuruna yakışır bakım hizmeti almak her insanın hakkı” diyen toplam 116 engelli sivil toplum kuruluşu Engelli Hakları Erişim Platformu’nu kurdu.

Platform Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş’a ve tüm siyasilere ve yerel yönetimlere şu çağrıyı yapıyor:

1. Ekonomik güçlük içinde olan ve engellilik ile ilgili harcamaları gittikçe artan engellilerin ve ailelerinin aldığı evde bakım aylığının ve engelli aylığının insana yakışır düzeye getirilmesini,

2. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, 2022 yılı Engelli Kamu Personeli Atama Töreninde, “Sözleşmeli personel için de yüzde 3 engelli çalıştırma mecburiyeti getirerek 12 bin engelli kardeşimize daha istihdam alanı açtık” sözünü hatırlatarak, derhal yasal düzenleme yapılması, kota oranının artırılması, engellilerin sözleşmeli personel olarak istihdamının sağlanması ve KPSS ile eş zamanlı EKPSS ile de alım yapılması,

3. 18 yaşını dolduran engelli bireylerin istihdam edilmemesi halinde, hane içi gelir kriteri uygulanmadan kendilerine engelli aylığı bağlanması,

4. SGK kapsamında olan tıbbi malzeme ve araç ve gereçlerin, güncel dolar kuru üzerinden ödenmesi için düzenleme yapılması,

5. Nadir hastalığı olan çocukların ilaçlara erişiminde yaşanan güçlüklerin giderilmesi ve yaşam hakkının korunması ailelerin taleplerinin dikkate alınması,

6. Engellilik politikalarına yön verecek, bağımsız bütçesi olan, tüm engellilerin ve ailelerinin ulaşabileceği merkezi bir yerde Engelliler Bakanlığının kurulması,

7. BM Engelli Kişilerin Hakları Sözleşmesi’nin uygulanması, tüm mevzuatın sözleşmeye uygun hale getirilmesi ve BM Engelli Hakları Nihai Gözlem Raporunda yer alan tavsiyelerin yerine getirilmesi.


Apsny News

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu