NATO, 2021’den beri Doğu Avrupa’daki kuvvetlerini ikiye katladı — Apsny News

NATO sözcüsü Oana Lungescu Pazartesi günü yaptığı açıklamada, NATO’nun Doğu Avrupa’da konuşlanmış asker sayısını 2021’den bu yana 5 binden 10 bine iki katına çıkardığını söyledi. Ancak NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg’in bu sayının 30 katını beklemede tutma planı gerçekleşmedi.

Rusya’nın Ukrayna’daki askeri operasyonuna yanıt olarak dört yeni NATO muharebe grubu kuruldu; Bulgaristan, Macaristan, Romanya ve Slovakya’daki yeni konuşlandırmalar, tümü Rusya ile sınır olan Estonya, Letonya, Litvanya ve Polonya’daki mevcut muharebe gruplarına eklendi.

Lungescu, Washington Post’a verdiği demeçte, şu anda bu sekiz savaş grubuna dağılmış 10 bin asker olduğunu söyledi.

NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, ileri konuşlandırılmış bu 10.000 askerin yedekte yüksek hazırlıklı 300.000 askerle desteklenmesini istiyor. Stoltenberg bu planı bir yıl önce duyurdu ve Rusya ile potansiyel bir çatışmanın patlak vermesinden sonraki on gün içinde 100.000 kişinin konuşlandırılabileceğini ve geri kalanının bir ay sonra savaş alanına gitmeye hazır olacağını açıkladı.

Ancak Doğu Avrupa ve Baltık yetkilileri Post’a, bu birliklerin nereden geleceği ve varsayımsal bir Rus işgalini püskürtmek için zamanında varıp ulaşamayacakları konusunda hala bir fikirleri olmadığını söylediler. Stoltenberg’in açıklamasından bu yana NATO, gücü kimin finanse edeceği de dahil olmak üzere daha fazla ayrıntı sunmadı.

Muharebe grupları kalıcı bir mevcudiyet olarak tasarlanırken, bazı NATO üyeleri müttefiklerinin göreve bağlılıklarından şüphe duyuyorlar. Almanya, Litvanya’daki savaş grubuna liderlik ediyor, ancak Vilnius’tan orada kalıcı bir tugay kurulması yönündeki çağrılara karşı çıktı. Bunun yerine Berlin, 6.000 askeri alıkoymak ve konuşlandırılabilecekleri Almanya’da tutmak istiyor. “Eğer gerekliyse.”

NATO, Rusya’yı şöyle tanımlıyor: “Avrupa-Atlantik bölgesinde müttefiklerin güvenliğine ve barış ve istikrarına yönelik en önemli ve doğrudan tehdit.” Moskova, Soğuk Savaş’ın ardından bloğun doğuya doğru genişlemeye devam etmesinin ve Ukrayna’ya üyelik konusundaki ısrarının Rusya’nın ulusal güvenliğine yönelik kabul edilemez tehditler oluşturduğunu savunuyor.