Kültür&Sanat

Tarihi sebile halı, kilim asmışlar


İstanbul, yüzyıllardır pek çok medeniyete eşlik etmiş muazzam bir şehir. Filmlere, dizilere, kitaplara konu olan bu şehir ile ilgili Lamartine, “Dünyaya son kere bakacaksın deseler bu bakışı İstanbul’un Çamlıcası’ndan isterdim” demekte.

Dönem dönem çeşitli haberlere konu olan İstanbul’daki tarihi eserlerden en son Fatih’te bulunan Hirami Ahmed Paşa Camisi’nin bahçesine kümes yapılmış ve gelen tepkiler üzerine kaldırılmıştı.

Camilerin çoğunda ise klima görüntüleri, özellikle sosyal medyada paylaşılıyor ve vatandaşlar bunların da kaldırılması çağrısında bulunuyor. Geçtiğimiz günlerde de Saraçhane’deki Arkeoloji Parkı’nda yer alan tarihi kalıntılar vatandaşlar tarafından bank olarak kullanılmış ve gelen tepkiler üzerine bölgede güvenlik sağlanmıştı. Yine tarihi eserlere kazınan isimler, yazılan özlü sözler de sürekli gündemdeki yerini korumakta. Peki, bu şehrin tarihi yapıları ne kadar korunuyor, son durumları ne?

Sanat Tarihi Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Şerif Yaşar, tarihi eserlere değer vermenin çok önemli olduğunu belirterek sözlerine başlıyor. Yaşar, “Örneğin, Mimar Sinan Hamamı dökülüyor, Sultanselim Sarnıcı da düğün salonu olarak kullanılmakta. Galata Kulesi’nin her tarafı yazılarla dolu. Vakıflar Genel Müdürlüğü ve Koruma Kurulu bu noktada çalışmalarını hızlandırmalı. Halk da bilinçlendirilmeli” diyor. Yaşar, çözüm olarak sanat tarihi derslerinin geri getirilmesi tavsiyesinde bulunuyor.

4. YÜZYILDA İNŞA EDİLEN SARNIÇTA DÜĞÜN VE DEFİLE YAPILIYOR

Bizans kaynaklarına göre 4. yüzyılda yapılan içerisinde 224 sütun bulunan Binbirdirek Sarnıcı, dönemin su ihtiyacını karşılıyordu. Günümüzde ise, tarihi sarnıcın işletmesi özel bir kuruma verildi ve burada düğün, nişan, defile gibi çeşitli organizasyonlar yürütülüyor. Sarnıcın resmi sitesinde yer alan bilgilere göre, 3 bin metrekarelik alanda bin 500 kişilik kapasitesi bulunan sarnıçta düğün yapmanın maliyeti kişi başı 80, 90 Euro’dan başlıyor. Yetkililer, bu fiyata vestiyer, temizlik, servis hizmetinin dahil olduğunu söylüyor. Yazın yoğunluk olduğunu anlatan bir yetkili, Eylül ayı için boşluk olduğunu kaydediyor.

Tarihi sebile halı, kilim asmışlar | Portakal satan bile var - Resim : 1
Tarihi sarnıçtaki organizasyonlardan bir kare. Fotoğraf: binbirdirek.com.tr

SEBİL DUVARINA HALI, KİLİM 

Tarihi sarnıçtan çıkıp Çemberlitaş’a doğru uzandığımızda ise bizleri Nuruosmaniye Külliyesi’nin sebilinde halı ve kilim satan esnaflar karşılıyor. Sultan 1. Mahmut tarafından 1748 yılında yaptırılan külliye, İstanbul’un 7 tepesinden ikincisinde yer alıyor. Tarihi sebilin tam önünden ise günde yüzlerce turist geçiyor ve rehberler ekiplerine bu noktada İstanbul tarihi hakkında bilgi veriyor. Sebil ve duvarı ise halı ve kilimlerden gözükmüyor. 

Tarihi sebile halı, kilim asmışlar | Portakal satan bile var - Resim : 2
Külliye’nin sebili pazara dönmüş durumda. Fotoğraf: Sibel Gülersöyler

Uzmanlar, kilimlerin sebili aşağı çektiği ve dokusuna zarar verdiği görüşünde. Barok üslubunu yansıtan çeşmenin kitabesinde ise 3. Osman’ın adı zikrediliyor.

Tarihi sebile halı, kilim asmışlar | Portakal satan bile var - Resim : 3
Külliye’nin Çemberlitaş tarafından girişinde de bir esnaf tezgah kurmuş ve üzerinde İstanbul logolu bluzlar ve objeler satıyor. Fotoğraf: Sibel Gülersöyler

KAPALIÇARŞI KABLO DOLU

Nuruosmaniye Külliyesi’nden çıkıp yangınlar ve depremler görse de dünyanın en büyük çarşılarından biri kabul edilen, 4 bin dükkanlı ve 25 bin çalışanın olduğu Kapalıçarşı’ya geçiyoruz. Kapalıçarşı’nın kuruluş yılı olarak Fatih Sultan Mehmet’in inşaat çalışmalarını başlattığı 1461 yılı kabul görmekte.

Gün içerisindeki en yoğun zamanlarda içerisinde 500 bine yakın ziyaretçi barındırdığı söylenen çarşıya Çemberlitaş yönünden girdiğimizde bizleri çok sayıda direk karşılıyor. Esnaf da vatandaşlar da duruma alışmış görünüyor. Kapalıçarşı’nın Beyazıt çıkışına doğru ise yukarılarda ve köşe başlarında çok sayıda sarkmış kablolar ziyaretçilerin dikkatinden kaçmıyor.

Tarihi sebile halı, kilim asmışlar | Portakal satan bile var - Resim : 5
Kapalıçarşı, ziyaretçilerini direkler ve kablolar ile karşılıyor. Fotoğraf: Sibel Gülersöyler

TARİHİ SEBİLE BÜFE KONSEPTİ

Kapalıçarşı’dan çıktıktan sonra Saraçhane’de bulunan Arkeoloji Parkı’na doğru geçiyoruz. Şehzadebaşı Caddesi’nde yer alan Damat İbrahim Paşa Çeşmesi de ticarethaneye dönmüş durumda.

Sultan III. Ahmed’in sadrazamı Nevşehirli Damad İbrâhim Paşa tarafından 1718’den 1730’a kadar süren sadâreti sırasında yaptırılan çeşme, şimdilerde büfe olarak hizmet veriyor. İşletmecisi, buradaki sebilde de portakal, tabela ve ürün reklamlarının görsellerini asmış.

Tarihi sebile halı, kilim asmışlar | Portakal satan bile var - Resim : 7
Tarihi sebile portakal asarak satış yapıyorlar. Fotoğraf: Sibel Gülersöyler

 sibel.gulersoyler@haberglobal.com.tr

Kaynak: Web Özel


Apsny News

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu