Politika

İstanbul Tiyatro Festivali’nde ‘kaçırmak istemeyeceğiniz’ altı oyun


İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından bu yıl 25 Ekim-25 Kasım tarihleri arasında düzenlenen 27’nci İstanbul Tiyatro Festivali‘nde kaçırmamanız gereken altı oyunu derledik.

Açıl gösterisi: Cafe Müller

20’nci yüzyılda devrimci bir yaklaşımla dans tiyatrosunun yeni bir tür olarak kabul görmesini sağlayan Pina Bausch’un başyapıtı Café Müller, sanatçının topluluğu Tanztheater Wuppertal’ın güncel kadrosu ve ilk günkü çarpıcılığıyla festival kapsamında ilk kez Türkiye’ye geliyor. Arzunun ve yalnızlığın hikâyesini anlatan, sade olduğu kadar etkileyici bir dans tiyatrosu olan bu başyapıtı kaçırmayın.

Tarih: 25-26 Ekim
Mekan: Zorlu PSM Turkcell Sahnesi

Tarihe Yeniden Bakış: Büyük Zarifi Apartmanı

H. Can Utku ve İlias Maroutsis’in yazdığı, İlyas Özçakır’ın tasarlayıp yönettiği, mekâna özgü yaratılan bu projede İstanbul Rumlarının geçmişinden bugüne uzanan iki kısa oyunun yanı sıra hem sinema hem tiyatronun araçlarını kullanan deneysel bir performansla izleyiciler, sadece bir apartmanın değil, şehrin zengin tarihine tanıklık edecek. Büyük Zarifi Apartmanı’nın tarihi atmosferinde izleyiciyle buluşacak proje, festivalin en sıra dışı etkinliklerinden olacak.

Tarih: 1-3-4-5 Kasım
Mekan: Büyük Zarifi Apartmanı

İnteraktif bir gösteri: Çirkin

Firuze Engin’in yazıp Güray Dinçol’un yönettiği, Anadolu’nun masallarından ilham alarak kurgulanan
ve anlatı tiyatrosuyla interaktif enstalasyonu birleştiren Çirkin, gerçeküstü bir ihanet hikâyesi. Nihal Yalçın ve Onur Berk Arslanoğlu’nun hayat verdiği, bin yıllardır yaşayan çirkin Şiva ve onunla lanetlenerek ölümsüzlük cezasına çarptırılan tavuk, geçmiş ve bugün arasında gezinirken bu iki karakterin hesaplaşmaları anlatılarına ve duvarlardaki etkileşimli görüntülere yansıyacak.

Tarih: 2-3-4-5-6 Kasım
Mekan: Hope Alkazar

Festivalin gözdelerinden: Kız Kardeşler

Çağdaş tiyatronun en güçlü seslerinden, 2017’de ‘Domestik’ serisinin ilk oyunuyla İstanbul Tiyatro
Festivali’yle buluşan Wajdi Mouawad, bu kez serinin ikinci oyunu Kız Kardeşler ile festivale geliyor.
Biri batının güvenli Kanada’sından diğeri ise iç savaşla parçalanmış Lübnan’dan gelen iki kadının kız
kardeşliğini ele alan tek kişilik oyunda usta oyuncu Annick Bergeron her iki kadına ve birkaç da yan
karaktere tek başına hayat verirken; ünlü yönetmen çeşitli materyaller, imgeler, sesler ve nesnelerden
çok sesli, evrensel bir anlatı yaratıyor.

Tarih: 21-22 Kasım
Mekan: İş Kuleleri Salonu

Ercan Kesal’ın ilk tiyatro deneyimi: Ayazmanın Yılanı

Ödüllü senarist ve usta oyuncu Ercan Kesal’ın yazıp oynadığı Ayazmanın Yılanı’nda bozkırın ortasına doğmuş bir esnaf çocuğunun, aklı karışık bir ergenin, mecburi hizmette yaşlanmış bir hekimin gözünden bir Anadolu masalı anlatıyor. Berfin Zenderlioğlu’nun yönettiği oyun festivalin en ilgi çeken yapımlarından biri.

Tarih: 4-5 Kasım
Mekan: Atlas 1948 Sineması

Korkusuz ve komik: Ustalık Sınıfı

Tanıdık öğelerle dolu bir parodi gibi başlayan ve tiyatroyu bir metafor olarak kullanarak ataerkillik,
imtiyaz ve yaratıcılığa dair tabuları sorgulayan Ustalık Sınıfı, çarpıcı ve eğlenceli bir günümüz tahlili
sunuyor. New Yorklu sanatçı Truscott’un korkusuz ve mizahi feminist söylemleriyle İrlanda’nın en
cesur topluluklarından biri kabul edilen Brokentalkers’ın şaşırtıcı sahnelemesini birleştiren bu
uluslararası oyunu kaçırmayın.

Tarih: 23-24 Kasım
Mekan: İş Kuleleri Salonu

İstanbul Tiyatro Festivali 27’nci kez ‘perde’ diyor

İstanbul Tiyatro Festivali ‘Café Müller’ ile perde açıyor


Apsny News

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu