Politika

Kadınlar sigara sarmalında: İçenlerin oranı 10 yılda yüzde 38 arttı


MESUDE DEMİR

Türkiye’de sigara içen kadınların oranı, erkeklerin çok üzerine çıktı. 2012-2022 arasında sigara içme oranı ortalama yüzde 20, erkeklerde yüzde 12.8, kadınlardaysa yüzde 38.3 oranında arttı. Sigara içen kadınlar, KOAH ve akciğer kanseri başta olmak üzere çeşitli kanserler ve tütüne bağlı hastalıklar açısından erkek içicilere göre daha fazla risk altında.

Erkeklerde azalıyor kadınlarda artıyor

Her üç kadından biri de pasif sigara içicisi, yani dumanına maruz kalıyor. Sigara endüstrisinin kadınlara yönelik pazarlama ve reklam stratejileri sonuç veriyor.  Erkeklerde sigara içme sıklığı azalırken, kadınlarda artıyor.  

Türk Toraks Derneği (TTD) kadınların tütün endüstrisinin saldırgan pazarlama taktiklerinden korunması için kamu otoritelerinden etkin ve acil önlem talep ediyor.

Sigara içmenin ve nikotin bağımlılığının, erkekler arasında halen daha yaygın olduğu genel kanısına rağmen dünyada 175 milyon kadının aktif sigara içicisi olduğu tahmin ediliyor. Önümüzdeki yıl kadın popülasyonunun 3.1 milyardan 4.2 milyara çıkacağı öngörülüyor. Dolayısıyla kadınlar arasında tütün kullanım sıklığı hiç artmasa bile sayı çok büyüyecek.

Cumhuriyet tarihinin en yüksek düzeyi: Her dört kadından biri sigara içiyor

 Sigara içicilerinin yüzde 81’i az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde. Erkekler arasında sigara içme sıklıkları, gelişmekte olan ülkelerde, gelişmiş ülkelere kıyasla daha yüksek seyrederken (sırasıyla yüzde 45 ve yüzde 32); kadınlar arasındaki içicilik sıklıkları tam tersi seyir gösteriyor (sırasıyla yüzde 7 ve yüzde 18). Bu fark, ülkeler arası ekonomik, sosyal ve kültürel değişikliklere bağlı olabilir. Ancak başka faktörler de söz konusu. Kadınların sigara içmesinin kültürel kabul görmediği bazı gelişmekte olan ülkelerde, daha az oranda rapor edilebilir. Bazı Asya ülkelerinde erkeklerin çoğunluğu sigara içiyorken, sigara içen kadınlar çok küçük bir grup. Amerika ve İngiltere’de kadın ve erkek içicilerin sıklığı neredeyse eşitken, İsveç’te kadın içiçi oranı erkeklerden daha yüksek.

Türkiye’ye gelince, 2022 verilerine göre kadınların yüzde 19, erkeklerin yüzde 45.3’ü sigara içiyor. 35-44 yaş grubundaki kadınlarda tütün kullanımı, Cumhuriyet tarihinin en yüksek düzeylerine ulaştı; her dört kadından biri sigara içiyor.

Sigara bağımlılığının kadınlar üzerindeki etkisinin üzerinde ısrarla ve önemle durulmasının iki temel nedeni var. Birincisi, başka faktörlerin de eklenmesiyle sigara kadınların sağlığı üzerinde çok yıkıcı etki yapıyor. İkincisi, kadınların sigarayı bırakması daha uğraştırıcı oluyor. Bırakma oranları erkeklerinkinin altında seyrediyor.

Pınar Pazarlı Bostan

TTD Tütün Kontrolü Çalışma Grubu Yürütme Kurulu Üyesi Doç. Dr. Pınar Pazarlı Bostan, bağımlılığın (hormonal etki altındaki) farklı dinamikleri, sigara bırakma sürecinde yaşadığı zorluklar, tütün dumanının zararlı etkilerine karşı daha savunmasız olmaları nedeniyle, kadınların dezavantajlı grup kabul edilmesi gerektiğini söyledi: “Artan içiçiliğin yanısıra her üç kadından birinin pasif sigara dumanına maruz kaldığını biliyoruz. Kadınlara yönelik çalışmaların, tütün kontrol çalışmalarının odağında olması elzem.”

Kadınlarda kalp krizlerini de artırıyor

Kadınlarda sigara kullanımı ayrıca, gebelik ve bebekle ilgili, rahim ağzı kanseri gibi cinsiyete özel riskleri de beraberinde getiriyor. Sigara içen kadınlarda kanserle ilişkili bazı gen mutasyonları erkek içicilere göre daha sık görülüyor.

Bostan, kadınlar arasında sigara içme sıklığının artması, buna karşın bırakma oranlarının erkeklerin bırakma oranlarının altında seyretmesi nedeniyle, özellikle Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı (KOAH), akciğer kanseri ve miyokardn enfaktüsü açısından önemli bir risk grubu oluşturduklarını belirtti ve şöyle devam etti: “Fransa’da 2002-2015 arası sigaraya bağlı hastalık sıklığı ve ölümleri değerlendiren bir araştırmada; kadınlarda akciğer kanseri sıklığının yüzde 72, KOAH sıklığının yüzde 100 arttığı görüldü. Bu yıllarda 65 yaş altında miyokard enfarktüsü sıklığı erkeklerde yüzde 16 artarken, kadınlarda yüzde 50 olarak tespit edildi. Aynı yıllarda sigaraya bağlı hastalıklardan ölümlerin artışı değerlendirildiğinde, kadınların akciğer kanseri nedeniyle ölümlerinin yüzde 71 oranında arttığı ve 2000-2014 arasında sigara nedeniyle ölen kadınların tahmini sayısının önceki yıllara göre iki katın üzerinde fark ettiği bildirildi. KOAH kaynaklı ölüm sıklığına baktığımızda da kadınlardaki ölümün 2000’e dek hızlı artığı ve 2000’lerden sonra erkeklerden daha fazla öldükleri görülüyor.”

Endüstri kadının özgürlüğüne oynadı

Sigara içen kadınların çoğu eğitimli, çalışıyor ve şehirde yaşıyor. Kadınların sosyoekonomik ve eğitim durumunun içicilik üzerine etkisi, erkeklerden tamamen farklı. Erkekler arasında düşük eğitim düzeyine sahip, işçi ya da işsiz olanlar daha sıklıkla sigara içerken, kadınlarda durum tam tersi. Çünkü tütün endüstrisi, yüzyılı aşkın bir süredir, cinsiyete dayalı reklamcılık tekniklerini kullanarak, sigarayı geleneksel kadın rollerine isyan olarak konumlandıran, özgürleşmenin ve erkeklerle eşitliğin sembolü olarak tasvir eden reklam ve pazarlama taktiklerini kullandı.

Yıllar boyunca, sigara reklamlarındaki kadınlar, özgür, başarılı, zayıf, sofistike, çekici, eğlenceli, seksi, romantik kadın görüntüleriyle sunuldu. Bu reklamlar, kadınların sigara içme sıklığının artmasında doğrudan etki etti. Bu durumun en belirgin örneği İspanya’da yaşandı. 1970’de yüzde 9.4 olan kadınlardaki içicilik oranı bu tarihten sonra çokuluslu tütün şirketlerinin ülkeye girişi ve kadınlara yönelik reklamlarına izin verilmesiyle 1980’lerde yüzde 32’ye ulaştı.

Dijital kanallarda reklam tam gaz

Reklam yapması kısıtlanan endüstri, dijital kanallar ve sanal ortamlara kaydı. Çeşitli sponsorluklar, sanatta özellikle sinemada ürün yerleştirme ve tütün ürünlerine sanal dünyada maruziyet gibi belirli biçimlerle, genellikle gizli ve gayri resmi nitelikte, aslında tütün endüstrisinin kadınlara yönelik reklamları sürüyor. Bostan, “Djital kanallardaki film ve dizilerde, özellikle güçlü kadın karakterlerin sigara ya da elektronik sigara kullananlar olması tesadüf değil. Sinematografik olarak etkileyici sahnelerle sigara içen farklı kesimlerden kadın görselleri, bir zamanlar sigara reklamlarıyla elde edilen etkiyi yaratabiliyor. Çünkü görsel olarak maruz kaldıklarımızın, tütün kullanımını normalleştirmedeki rolü büyük. ABD’de yapılan araştırmalar, gençler arasında sigaraya başlamanın yaklaşık üçte birinin, filmlerde sigaraya maruz kalmaya atfedilebileceğini gösteriyor.”

Tütün endüstrisinin, sosyal medyada, özellikle moda alanında çok görünür olan içerik üreticilerini istihdam ettiği; paylaşımlarında, tütün ambalajı üzerindeki sağlık uyarılarını gizlemek suretiyle, ‘elektronik sigara ya da ısıtılmış tütün ürünü kullanımını sanki ünlü kültürünün ayrılmaz bir parçasıymış gibi gösterecek şekilde kullanmalarını‘ talep ettiği, araştırmalarla ortaya kondu. Sosyal medyadaki içerik üreticilerinin yüzde 85’inin kadınlardan oluşması ve çoğunluğun 25-34 yaş olması, özellikle genç kadınlar arasına yeni içicilerin katılması ve çoğalmasına neden olabiliyor.

Endüstrinin taktikleri bununla da bitmiyor. Kadınlarda tütün kullanımı ve nikotin bağımlılığını artırmak için ürünlerde çeşit çeşit aromalar kullanılıyor. Bostan, “Araştırmalar, aromalı nikotin ürünlerinin en yaygın kullanımının, gençler ve kadınlar arasında olduğunu gösteriyor. Tütünün bilinen keskin aromasını yumuşatmak için endüstrinin keşfettiği mentol ve tatlandırıcılar, daha kolay içim sağlıyor ve risk almaya yatkın genç kadınları kolaylıkla sigara içmeye çekebiliyor. Tüm bu reklam ve pazarlama stratejisi örneklerinin, şayet ülkelerin bu faaliyetleri engellemeye yönelik güçlü çabaları yoksa, kadın içiciliğini gün be gün arttırdığı biliniyor. “


Apsny News

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu