Ekonomi

KEİPA ülkeleri olarak İsrail ve destekçilerine baskı yapmalıyız



Ekonomi ve Kalkınma Politikası Komisyonu’nun 62’nci Toplantısı, Ukrayna, Romanya, Bulgaristan, Yunanistan, Arnavutluk, Sırbistan, Kuzey Makedonya, Moldova, Azerbaycan ve Türkiye delegasyonunun katılımı ile Zonguldak’ta yapıldı. Toplantı öncesi Filyos’taki doğal gaz işleme tesisi ile arkeolojik kazıları gezen heyetler, bugün bir otelin konferans salonunda bir araya geldi. Toplantı, Karadeniz Ekonomik İşbirliği Parlamenter Asamblesi (KEİPA) Başkan Yardımcısı ve Türkiye Grubu Başkanı Fatih Dönmez‘in konuşması ile başladı. Dönmez, “Birlikte; ortak zorlukların üstesinden gelmek ve yeni fırsatları yakalamak için kolektif kaynaklarımızı, yeteneklerimizi ve tutkularımızın muazzam potansiyelini kullanma fırsatına sahibiz. Bu toplantımızla bölgede ekonomik iş birliğini ve rekabet gücünü arttıracak somut eylem ve girişimlere bir adım daha yaklaşacağımıza inanıyorum. Günümüzdeki son uluslararası gelişmeler ışığında, küresel enerji ağırlık merkezinin kaydığını eminim sizler de doğrulayacaksınız. Bunun bilincinde olarak enerji güvenliği başta olmak üzere iş birliğimizi bütüncül ve kapsamlı bir strateji temelinde ve ortak hedeflerimiz çevresinde geliştirmeyi amaçlamalıyız. Karadeniz bölgesi, enerji kaynakları, ticaret rotaları ve coğrafi konumu nedeniyle jeostratejik ve jeopolitik açıdan büyük bir öneme sahiptir. Ancak bölgedeki artan gerilimler ve tansiyonlar çeşitli ülkeler arasında rekabetin artmasına da neden olmakta. Bölgedeki istikrar ve güvenliği de tehdit etmeye devam etmektedir. Bu nedenle üye ülkeler arasındaki ikili ilişkilerin güçlü tutulması, birlik gücümüzü korumak için hayati önem taşımaktadır. İmkanların ve meydan okumaların küreselleştiği, ülkelerin aynı anda ele alması gereken konuların, nitelik ve niceliğinin benzersiz bir hale geldiği ve hiçbir devletin karşı karşıya olduğu sorunların üstesinden yalnız başına gelemeyeceği bir dönemin içerisindeyiz” dedi.

‘ELİMİZDEN GELENİN DAHA FAZLASINI YAPMAYA DEVAM EDECEĞİZ’

Salgın, savaş, küresel ekonomik kriz, tedarik zincirlerinin kırılması, düzensiz göç, uluslararası şirketlerin devlet düzenlemelerini hiçe saymaları, uluslararası sistemde denge arayışları ve dünyada yükselen yabancı düşmanlığı gibi sorunlarla karşı karşıya olduklarını ifade eden Dönmez, “Tarihte siyasetin, sosyolojinin ve ekonominin bu kadar hızlı ve derinden dönüştüğü ve kırgınlaştığı bir dönem yaşanmamıştır. Hukukun yaşanan dönüşümlerin hızına yetişmede, bu kadar çaresiz kaldığı bir dönem herhalde yaşanmamıştır. Başta doğal gaz olmak üzere zengin enerji kaynaklarına sahip Karadeniz coğrafyası, tüm bu tehdit ve dönüşümlerden belki de en derinden etkilenen coğrafyaların başında geliyor. Bu sebeple Türkiye olarak bölgedeki barış ve huzurun koşulsuz tesisi için elimizden gelenin daha fazlasını yapmaya devam edeceğiz” diye konuştu.

‘RUSYA’NIN DIŞLANDIĞI ÜST DÜZEY BİR TOPLANTININ PEK BİR ANLAMI YOK’

Ukrayna’da devam eden savaşın bölge açısından endişe yarattığını hatırlatan Dönmez, şunları kaydetti: “Savaşın müzakere ile çözümü dışında hiçbir alternatif çözüm, günümüzde mümkün değildir. Ukrayna’nın toprak bütünlüğü ve egemenliğini güvence altına alan adil bir barışın ancak diplomasi yoluyla sağlanabileceğine ilişkin görüşümüzü koruyoruz. Ukrayna Devlet Başkanı Zelenski’nin barış planını desteklemekle beraber Rusya’nın dışlandığı üst düzey bir toplantının pek bir anlamı olmadığı hususu ifade etmek isteriz.”

Bölgesel güvenlik için Güney Kafkasya’da da barışın sağlanması gerektiğine değinen Dönmez, “2’nci Karabağ Savaşı’nın sona ermesi, bu hedefe ulaşmak için önemli bir fırsat sunmaktadır. Azerbaycan ile Ermenistan arasında barış anlaşmasının henüz imzalanmamış olması, bölgedeki kapsamlı bir çözümün önündeki temel engel olmaya devam etmektedir. Her iki tarafı da taslak metindeki karşılıklı görüş ayrılıklarını aşarak, bir an önce anlaşmayı imzalamaya teşvik ediyoruz” dedi.

‘BUGÜNE DEK 40 BİNDEN FAZLA FİLİSTİNLİ HAYATINI KAYBETTİ’

Filistin’deki katliama yönelik de Dönmez, “Tüm dünya televizyonları başında bir halkın yok edilişini, toplu halde göçe zorlanışını, en temel insani ihtiyaçlarından mahrum bırakılışını, hastanelerin bombalanışını, sivillerin kasten hedef alınmasının eğlenceye dönüştürülüşünü ve terörle mücadele kisvesi altında devlet terörü uygulanışını canlı yayında izliyor. Sadece vicdan sahibi insanlar değil; uluslararası sistemin köşe taşı olduğunu iddia eden, evrensel değerlerin banisi ve savcısı olduğunu öne süren ve dünya barışının muhafazası misyonuna sahip uluslararası kuruluşları kendi emelleri etrafında şekillendiren devletlerin kudretli yetkilileri de maalesef yalnızca izlemekle yetiniyor. İsrail’in Gazze‘de sivil, kadın, çocuk ayrımı gözetmeksizin süren katliamlarında, bugüne dek 40 binden fazla Filistinli hayatını kaybetti. Gazze’de her 10 dakikada 1 masum çocuk, hayattan koparılıyor. Uluslararası hukukun tüm çizgileri hiçe sayılıyor. Vicdan sahibi bir insanın İsrail’in Filistin’de yaptığı katliamlar ve genişleyen işgal nedeniyle derin bir acı hissetmemesi mümkün değil. İsrail hükümetinin eylemleri, barış ve güvenlik zeminini ortadan kaldırmaktan başka bir amaca hizmet etmiyor. Soykırım boyutlarına varan katliama son vermek, akan kanı durdurmak ve Gazze’nin yaralarını sarmak adına tüm insanlık tarihi bir görevle karşı karşıya” dedi.

‘UNUTMAYINIZ Kİ DÜNYA BARIŞIN ANAHTARI, ORTA DOĞU’DA’

Dönmez, “2’nci Dünya Savaşı yıllarındaki katillerine öykünen bir yönetimin adeta intikamını masum ve mazlum bir halktan alırcasına sürdürdüğü zulmün ve psikozlarının kara lekesine ortak olamayız. KEİPA ülkeleri olarak derhal kalıcı bir ateşkese varılması ve insani yardımların hızlı, güvenli, kesintisiz ve engelsiz bir şekilde Gazze’ye ulaştırılmasının sağlanması için İsrail ve destekçileri üzerinde baskı oluşturmak zorundayız. Günden güne ağırlaşan insani durum karşısında Gazze’nin yaralarını sarmak, insani yardım ihtiyaçlarını karşılamak ve Filistin halkının adalet arayışlarına destek olmak, uluslararası toplumun örneği olmalıdır. Unutmayınız ki dünya barışının anahtarı, Orta Doğu’da. Orta Doğu barışının anahtarı ise Filistin’de gömülüdür. Kudüs güvende olmazsa, Batı Şeria, Gazze, Mescidi Aksa huzurlu olmazsa, dünyanın geri kalanının da huzur ve güvenlik bulması mümkün değildir. 1967 sınırlarında başkenti Kudüs olan tam bağımsız bir Filistin Devleti kurulana dek bu kriz son bulmayacaktır. Tek ve gerçek çözüm budur. Türkiye adil barışa giden yolda elinden geleni yapmaya devam edecektir. Garantörlük de dahil olmak üzere üzerimize düşeni yapmaya devam edeceğiz” diye konuştu.

Toplantıda ayrıca Zonguldak Valisi Osman Hacıbektaşoğlu ile KEİPA Genel Sekreteri Asaf Hajiyev de bir konuşma yaptı.

 


Apsny News

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu