Politika

Nedir bu maden suyundaki bor meselesi?


MESUDE DEMİR

İsviçre’den gelen bir haber üzerine gündeme oturan bor meselesini uzmanına sorduk.

İsviçre dün bir partisinde ‘çok yüksek’ miktarda bor bulunduğu gerekçesiyle Beypazarı maden suyunun tüketilmemesini önermişti. Beypazarı ise ürününün ‘belirlenen parametrelerin tamamında uygun değerler içinde bulunduğunu’ bildirmişti.


Farklı limitler var

Mevzuyu tıbbi ekoloji ve hidroklimatoloji uzmanı Prof. Dr. Zeki Karagülle’yle konuştuk.

Karagülle’nin verdiği bilgiye göre Doğal Mineralli Sular Yönetmeliği’nde bor için bir değer yok. Çünkü yönetmelik çıktığında Avrupa Birliği’nde (AB) de değer yoktu. Bu nedenle yönetmelikte, “Maksimum limit 1 Ocak 2006 tarihinden sonra yayınlanacak AB Gıda Mevzuatı’na göre tespit edilir” deniyor. Maksimum bor limiti tespit edilene kadar bu parametre yerine borata (B2O3) bakılıyor. Borat için bulunabilecek maksimum miktar 30 mg/L olarak aranıyor. 30 mg/L boratta, 5 miligram bor var.

Süreçte AB 2020’de borla ilgili düzenlemeyi yaptı. Maden ve içme sularında en fazla 1 mg/L bor bulunmasına izin verdi.

AB’nin yanısıra Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) de standartları var.  Örgüt bor konusunda AB’den daha toleranslı davrandı. Borda en üst değer olarak 2,4 mg/L’yi kabul etti. Ölçümlerde yanılma payı olarak yüzde 25 kabul ediliyor.

AB söz konusu düzenlemesinde bir parantez de açtı. Buna göre, bor kaynaklarının olduğu yörelerdeki yeraltı suları için DSÖ’nün değeri kabul ediliyor.

1 litrede maksimum 2,4 miligram

Karagülle Türkiye’de bordan zengin yerler bulunduğunu belirterek, şunları söyledi: “Eğer bir su bordan zengin bir yörede çıkıyorsa, AB düzenlemesine göre 2,4 mg/L’ye kadar kabul ediliyor. 2,4 mg/L üzerinde bor varsa sağlık sorunları nedeniyle içilmesi tavsiye edilmiyor.”

Hayvan deneylerindeki sonuçlar nedeniyle bilimsel yayınlarda yüksek doz borun, büyüme geriliğine yol açabileceği, doğurganlığı etkileyebileceği bilgisi yer alıyor.

Kimyasal bileşimlerinin sağlık riski taşımaması önemli

Doğal mineralli sular (maden suyu) yeraltında, her türlü kirlenmeye karşı korunmuş, doğal su depolarından geliyor. Uzun yıllar yağmur ve karın toprak, kil ve kum katmanlarından süzülmesiyle oluşuyor. Bu katmanlar, kirleri filtrelerken diğer yandan çözünmüş minerallerin ve elementlerin suya geçmesini sağlıyor.

İçeriğindeki kimyasal bileşimlerin sağlık riski taşımaması da bir diğer önemli kriter.

Maden suyunun bir diğer önemli kriteri, kimyasal kompozisyonunun (karakteristiğinin) uzun yıllar boyunca değişmemesi.

Karagülle şunları söyledi: “Aynı düzeydeyse ya da en fazla yüzde 25 üzerine çıkıyor ya da düşüyorsa değişmediği kabul edilebilir. Ama bu değişim, düzeltilemez bir kimyasal kompozisyona yol açıyorsa doğal mineralli su olma niteliğini kaybetmiş demektir.”

Vücudumuzdaki bütün mineraller maden suyunda var

Türkiye maden suyu bakımından önemli kaynaklara sahip. Ancak buna rağmen tüketim oranları düşük. Avrupa’da yılda kişi başına ortalama 150 litre maden suyu içiliyor. Türkiye’deyse yaklaşık 5 litre.

Karagülle’ye göre çok düşük bir miktar bu: “Türkiye’nin maden suları kaliteli. Vücudumuzda ne kadar mineral varsa, maden suyunda da var. Maden suyu içersek, kalsiyum, magnezyum, sodyum, klorür, bikarbonat, sülfat başta olmak üzere, çok önemli ve vücudunuzda birçok süreçte rol oynayan mineralleri de alıyoruz. Böylece sadece su içmekle kalmıyor, mineral ihtiyacımızı da karşılayabiliyoruz. Günde iki litre su içiyorsak, bunun bir litresi rahatlıkla maden suyu olabilirMineral ihtiyacının karşılanmasında muazzam bir avantaj sağlıyor. Hamileler dahil, her yaştaki herkes içebilir.”

Günde 1 litre yeterli

Maden suyu ile soda çok karıştırılıyor. Soda içme suyuna karbondioksit eklenmesiyle üretiliyor. Maden suları özellikle sindirim ve dolaşım (kalp ve damar) sistemleri için önemli. Böbrekler, idrar yolları ve mideyi koruyor. Safra kesesi ve pankreas fonksiyonlarını destekliyor. Kabızlığa da iyi geliyor. Kemik yapısını güçlendiriyor.

Maden suyu hamilelik süreci boyunca ağrı ve yorgunluk hissinin azaltılmasına, gelişmekte olan bebeğin ihtiyaç duyduğu minerallerin doğal bir şekilde karşılanmasına yardım ediyor.

200 ml maden suyunun besin değeri ‘sıfır’ kalori. Bu nedenle zayıflamak isteyenlerin de dostu.

Günde 1 litreyi geçen maden suyu tüketimi ise vücudun dengesinin bozulmasına sebep olabilir. Aşırı tüketim böbrek ve mide sağlığına zarar verebilir. Maden suyu faydaları sayesinde su yerine tüketilebilir.

Kararında bor sağlığımız için elzem

DSÖ yetişkin sağlıklı bir insanın beslenme yoluyla günde 1-13 mg bor alabileceğini söylüyor. Bor canlıların yaşamlarında gerekli bir besin elementi . Fazlalığı da eksikliği gibi zararlı. Bazı kaynaklarda bor tozlarıyla temas eden işçilerin sperm sayısında düşüklük, cinsel hayatlarında gerileme olduğu iddia ediliyor. Ülkemizde ve dünyada yapılan pek çok araştırmada borun kısırlığa yol açmadığı sonucuna varıldı. İçme sularının yüksek oranda bor minerali içermesi, sindirim sisteminde bazı rahatsızlıklara, karaciğerde büyüme ve şişmeye, sinir sisteminden kaynaklanan benzeri sorunlara yol açabiliyor.

Uzun zaman borun sadece bitkiler için değerli olduğu düşünüldü. Araştırmalarla birçok konuda hayati önemi ortaya çıktı. Borun insan vücudu için çok yararlı etkileri olduğu tespit edildi. Kalsiyum ve D vitamini olmak üzere vücut minerallerinin düzenlenmesinde rol oynadığı, kalsiyum ve magnezyum azalmasını önleyerek, kemik yapısını koruduğu da belirlendi.

Mineralin su ve besin maddeleriyle farkında olmadan vücuda alınmasıyla bölgedeki prostat kanserli oranının düştüğü, borun prostat kanserinin önlenmesinde ve tedavisinde etken olduğu saptandı.


Apsny News

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu