Politika

Mamografi için yaş sınırı 50’den 40’a çekildi: İki yılda bir yaptırılmalı


MESUDE DEMİR

Tüm kadınların 40 yaşından itibaren iki yılda bir mamografi yaptırmaya başlaması gerektiği duyuruldu.

Amerikan Kanser Derneği 40 yaşında taramaya başlanmasını öneriyordu. ABD’nin önde gelen önleyici sağlık uzmanları paneli ABD Önleyici Hizmetler Görev Gücü (USPSTF) de önce 40 ile 50 yaş arasındaki kadınların düzenli meme kanseri taraması yaptırıp yaptırmamaya bireysel risk faktörleri ve tercihlerine dayanarak karar vermesini salık veriyordu. Bu doğrultuda tüm kadınlar 50 yaşından itibaren tarama yaptırmaya çağrılıyordu.

(USPSTF) son kanıt değerlendirmesiyle yaş sınırını 40’a çekti ve 40 ile 74 yaş arasındaki tüm kadınlara iki yılda bir mamografi yaptırmalarını önerdi.

Başka riskler varsa tarama erkene çekilebilir

Her yıl 1 milyon 300 bin kadın meme kanserine bağlı hayatını kaybediyor. Görsel: Unsplash

Florida Üniversitesi Onkoloji Anabilim Dalı öğretim üyesi Dr. İlyas Şahin bunun ‘grade B‘ önerisi olarak kabul edildiğini söyledi. Yani net faydanın orta düzeyde olduğuna dair yüksek kesinlik var ve bu tavsiye güçlü kabul ediliyor.

Şahin, “Bu güncellemenin nedeni, en son veriler ışığında bilimin 40 yaşından başlayarak 74 yaşına kadar iki yılda bir mamografi çektirmenin meme kanserinden ölümleri daha da azaltabileceğini açıkça göstermesi” dedi.

Şahin güncellenen USPSTF tavsiyelerinin meme kanseri riski ortalama olan herkesi kapsadığını söyleyip ekledi: “Bu tavsiyeler, kişisel meme kanseri öyküsüne, meme kanseri riskini yüksek derecede artırabilecek genetik bir işaret veya sendroma sahip olanlara, örneğin BRCA1 veya BRCA2 genlerine veya meme bölgesine yüksek doz radyasyon tedavisi görmüş veya yüksek riskli meme lezyonları öyküsü olanlara uygulanmaz. Bu hastalar, kendileri için en iyi taramanın ne olduğunu öğrenmek üzere doktorlarıyla konuşmalı.”

Mamografi riskli mi?

Mamografi daha düşük dozda radyasyonla daha yüksek kalitede görüntü veriyor. Fotoğraf: AA

Mamografi efektif ve güvenli bir tarama yöntemi. Ancak bazı kadınlar mamografiyle alınan röntgen ışınlarından kanser gelişmesinden korkuyor. Mamografi düşük doz radyasyonla çekim yapabilen özel bir röntgen cihazı. Klasik röntgenden en önemli farkı, mamografinin daha düşük dozda radyasyonla daha yüksek kalitede görüntü verebilmesi.

Her yıl 1 milyon 300 bin kadın

Hacettepe Tıp Fakültesi Radyasyon Onkolojisi Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Gökhan Özyiğit’e bu korkunun yerli mi yersiz mi olduğunu sorduk.

Özyiğit şunları aktardı: 40 yaşında bir kadında mamografi tetkikiyle almış olduğu radyasyona bağlı kanser gelişme riski yaklaşık 100 binde 1.3. Buna karşılık yaşam boyu meme kanseri görülme oranı her sekiz kadında bir. Her yıl 1 milyon 300 bin kadın meme kanserine bağlı hayatını kaybediyor.

Özyiğit, “Mamografiye bağlı gelişebilecek kanserlerden korkarak, kadınların meme kanseri tarama programlarından kaçmaları, aslında hayatlarını çok daha büyük riske atmak” dedi.

Radyasyon dozları daha da azaltıldı

Meme kanserinde erken tanının hayati önemi, bilimsel çalışmalarda net olarak kanıtlandı. Bu noktada meme kanseri erken tanısı için elimizde bulunan en önemli silah, mamografiyle yapılan tarama programları. Ayrıca günümüzde gelişmiş teknolojiler sayesinde mamografi tetkikinden kaynaklanan radyasyon dozlarında ciddi azalma sağlandı. Bu risklerin daha da azalmasına katkı sağlayacak.

Özyiğit, “Erken tanıyla kurtarılacak hayatlarla mamografiye bağlı gelişecek olası kanser riski teraziye konularak yapılan risk fayda analizlerinde, terazinin kefesi mamografiden yana çok daha ağır geliyor” dedi.

Mamografiyle ilgili en çok tartışılan sorunu, gerçekte zararsız olduğu ortaya çıkan şüpheli bir şey bulunursa, tıpta ‘aşırı tanı’ adı verilen gereksiz biyopsi yapılmasına neden olabilmesi. Bu durum özellikle 40-45 yaşları arasındaki kadınlardan daha fazla. 45 yaş sonrası kadınlarda ise bu olasılık azalıyor.

Türkiye’de hastaların çoğunda tanı ileri evrede konuyor

Meme kanseri Türkiye’de ve dünyada kadınlarda en sık görülen ve aynı zamanda en sık ölüme neden olan kanser türü. Meme kanseri sıklığı yaşla birlikte artsa da gençlerde de görülebiliyor. Türkiye’de her 100 bin kadından 50’si meme kanserine yakalanıyor. Başka bir deyişle her sene yaklaşık 22 bin 500 bin kadın meme kanseri oluyor. Sıklık giderek artıyor. 1994’te yayınlanan bir çalışmada sıklık 100 binde 24 olarak saptanmıştı.

Kanserin yakalandığı zamanki evresi sağkalım ve uygulanacak tedaviyi belirlemede en önemli faktör. Bu nedenle mamografi gibi tarama programları çok önemli. Tarama sürecinin etkili olması yani ‘meme kanseri nedeniyle ölümlerin düşürülmesi‘ amacına ulaşılabilmesi için, hedef nüfusun yüzde 70’ten fazlasının taramaya katılması gerekiyor.

Batılı ülkelerden farklı olarak Türkiye’de meme kanseri tanısı konulan hastaların yaklaşık yarısı 50 yaş altında. Bu yüzden Sağlık Bakanlığı mamografik taramaya 40 yaşında başlanmasını ve iki yılda bir yapılmasını öneriyor.

20 bin hastayı içeren bir çalışmaya göre meme kanseri tanısı konulan hastaların patolojik evre oranlarına bakıldığında evre O yüzde 4.7, evre 1 yüzde 28.5, evre 2 yüzde 48.3, evre 3 yüzde 14.5 ve Evre 4 yüzde 4 oranında. Gelişmiş ülkelerde evre 0 ve 1 meme kanseri oranları sırasıyla yüzde 20-25 ve yüzde 50-60 kadar. Bu sonuçlar, Türkiye’de meme kanseri tanısının çok geç konulduğunu gösteriyor.


Apsny News

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu