Avrupa’da erken Ortaçağ döneminde hakkında en çok efsane ve mit üretilen konu Viking istilaları. İskandinavya ülkeler topluluğu olarak bilinen; İsveç, Norveç, Danimarka, Finlandiya ve İzlanda halkları, tarihte Avrupa’yı istilaya girişen ve bugünkü Britanya, Fransa, İtalya, Rusya, Ukrayna ve hatta Anadolu topraklarına kadar gelip birçok geleneksel yönetimi yıkan insanlar olarak hafızalara kazınmış durumdalar. Dünya edebiyatında, klasik müzikte ve sinema sektöründe giderek artan ölçüde Viking teması popülerliği dolayısıyla sürekli işlenmeye de devam ediyor. Tarihte son Viking istilalarını gerçekleştiren ve Vikinglerin son kralı kabul edilen efsanevi isim olan Harald Hardrada (III. Harald) ise İstanbul’dan çıkıp kaderini çizen kral olarak ön plana çıkmakta.
BİZANS’A KADAR GELDİLER
Avrupa genelinde 8. ve 11. yüzyıllar arasında yaşanan ve ‘Viking Çağı’ adı verilen yağmalama, korsanlık ve yayılma döneminde kuzeyli savaşçıların yolu Bizans İmparatorluğu’nun başkenti İstanbul‘a da düştü.
Peki sonradan İstanbul’a yerleşen, Roma vatandaşı olan ve 15. yüzyıla kadar Balat semtinde kendi mahallelerine de sahip olan Vikinglerin İstanbul’da ne işi vardı?
İMPARATORLARI KORUDULAR
Yayıldıkları coğrafyalardaki idari yapıları alt üst eden Viking savaşçılarının galip gelemedikleri ve boyun eğdikleri tek yer Bizans’tı. Vikingler 9. ve 10. yüzyıllar arasında Volga Nehri üzerinden kente indiklerinde şehirdeki zenginlik, mimari ve kentin büyüklüğünden öylesine etkilenmişlerdi ki bu kente “Büyük şehir” manasına gelen “Miklagard” ismini vermişlerdi. Savaşta kuralsızlıklarıyla ün salan Vikingleri; Bizans imparatorları ve imparatoriçeleri de kullandılar.
CEPHELERDE HEP ONLAR VARDI
Vikingler kente ilk geldiklerinde önce İmparatorların şahsi özel koruma birlikleri haline geldiler. Kente yerleşim kurulduğunu duyan kuzeyli Viking kavimlerinin kitleler halinde İstanbul’a yerleşmesiyle birlikte sayıları da arttı. Fransız Bizantolog Paul Lemerle’in “Bizans Tarihi” kitabındaki bilgilere göre yetişkin erkek sayıları bin 500’ü bulmasıyla birlikte imparatorluk Vikingleri hem savaşlarda imparatorların da yer aldığı merkez cenahta koruma birlikleri olarak hem de ileri cephede komutanlık vasıflarıyla görevlendirmeye başladı.
DÜŞMANA KAN KUSTURDULAR
Viking savaşçıları Bizans imparatorluğunda “Vareg Birlikleri’ olarak anıldılar ve imparatorluk düşmanlarına karşı savaşlarında deyim yerindeyse kan kusturdular. İstanbullu Vikingler bugün Küçük Ayasofya’nın doğusundaki, UNESCO’nun dünya mirası listesinde yer alan 1616 yıllık Bukoleon Sarayı’nda ikamet ediyorlardı.
İSTANBUL’DAN KRALLIĞA
İstanbul’un Vikingleri arasındaki bir isim ise İskandinav coğrafyasında oldukça ünlü. Bu isim uzun yıllar İmparatoru koruyan muhafız birliğinin komutanlığını yapan Harald Sigurdsson. 1034 yılında geldiği İstanbul’da 18 ayrı savaşta üstün başarı gösteren ve büyük bir ganimet elde eden Sigurdsson ve adamları “imparatorluğun kendisine tanıdığı izinle” ülkesi Norveç’e geri döndü. Norveç’in idaresini 1042 yılında Danimarka Kralı Büyük Knut’a kaptıran Harald ülkesine geldiğinde hakkı olan tahtı kazanmayı bildi.
SON VİKİNG KRALI
Acımasız bir kral olduğu için ‘sert’ anlamına gelen ‘Hardrada’ lakabıyla anılan III. Harald Danimarka’yı da savaşta yenerek tüm Norveç topraklarını kendi krallığı altında toplamayı başardı. III. Harald Krallığı’nın çöküşü ise İngiltere ile başladı. İngiltere’de Kral Harold Godwinson’a karşı olan ittifaka katılan Hardrada 1066 yılında ataları olan diğer Viking kralları gibi ada ülkesini işgale girişti. İngiltere’nin doğu kıyılarını ele geçiren Kral Harald, Stamford Bridge Muharebesi’nde İngiltere birlikleri tarafından kurulan pusu saldırısında öldürüldü ve tüm ordusu katledildi. Tarih kitaplarında son işgalci ve yağmacı Kral olan III. Harald’ın ölümüyle Viking Çağı’nın sona erdiği de ifade ediliyor. Böylece İstanbul’dan çıkan Kral Harald son Viking olarak tarih sayfalarına geçti.
emre.ozturk@haberglobal.com.tr
Kaynak: Web Özel
Apsny News
