Tanju Özcan, ‘değişim’ ve ‘adalet’ temasıyla Bolu’dan Ankara’ya yürüyecek

CHP’den ihracı istenen Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan, ‘değişim’ ve ‘adalet’ temasıyla Bolu’dan Ankara’ya yürüyeceğini açıkladı.

Tanju Özcan, Bolu Belediye Meclisi’nin bir kadın üyesiyle diyaloğu sonrasında ‘parti kurallarıyla bağdaşmayan tutum ve davranışları’ gerekçesiyle geçtiğimiz yıl disipline sevk edilmişti. CHP Yüksek Disiplin Kurulu, Özcan’a bir yıl geçici çıkarma cezası vermişti.

10 gün önce cezası biten Bolu belediye başkanı bugün de kesin ihraç istemiyle disipline sevk edilmişti. Özcan 10 Temmuz’da savunmasını verecek.

Seçim sonrası ‘değişim’ istemişti

Seçim sonrasında CHP yönetiminde değişim talebinde bulunan Özcan Mart 2024’te yapılacak yerel seçimlere aynı kadro ve aynı söylemlerle gidilmesi halinde başarı şansı bulunmadığını belirterek, “Aynı moral bozukluğuyla devam edilirse seçimde başarı, altılı ganyanda en fazla oran veren sürpriz ata oynamak gibi bir şey, keloğlanın yeniden saçlarının çıkmasını istemek gibi bir şey olur” demişti.

Özcan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun son grup toplantısındaki “Değil altılı masa, Türkiye’nin aydınlığa çıkması için gerekirse 16’lı masa kuracağım” ifadesini de “Sayın genel başkan hesap uzmanı ama ben 16’lı masanın siyasi maliyetini bir daha hesaplamasını tavsiye ediyorum” diye eleştirmişti

‘Defalarca seçim kaybetmişsin hala o koltukta oturmaya devam ediyorsun‘

TV100 canlı yayınına katılan Özcan, 3 Temmuz’da Bolu kent merkezinden Ankara’ya yürüyeceğini söyledi: “3 Temmuz’da Köroğlu’nun diyarından, kent merkezinden hem değişim hem adalet temasıyla yürüyeceğim. Bana yapılan bir adaletsizlik, benim ve toplumun istediği değişim. Sen seçim kaybetmişsin yeter artık. Defalarca seçim kaybetmişsin hala o koltukta oturmaya devam ediyorsun.”

‘Bir bahane bulmanın anlamı yok’

Özcan’ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

*“Köylü milletin efendisidir” diyen bir siyasi partinin kurucu genel başkanı varken, bu seçimde köylüleri suçlamanın bir anlamı yok. Köylülerimiz öyle cahil değil, dolayısıyla bırak sen buna gidemiyorsan, o zaman örgütlerinle birlikte gidersin derdini birebir anlatırsın. Seçim mağlubiyetine bir bahane bulmanın anlamı yok. Mağlup olduk, yenildik.

*“CHP’de her şey söylenebilir, gençler eleştirebileceğiniz bir cumhurbaşkanı seçiyorsunuz” dediğini hatırlıyorum. Dolayısıyla çok incindim, benim söylediğim doğru şeyler. Bu seçimin kaybedilmesinin sorumlusu genel başkanın kendisi.

‘Bir saat il başkanlarını fırçaladı’

*Dün, sayın genel başkanın il başkanlarıyla toplantısı vardı. Bir saat il başkanlarını fırçaladı. Sen niye örgütü fırçalıyorsun? Örgüte soruldu mu cumhurbaşkanı adayı kim olsun diye? Hiçbir şey sorulmadı. Sormadan aday belirliyorsun, sormadan kendini siyasi rüşvetle aday yaptırıyorsun sonra il başkanlarını fırçalıyorsun. 

*Benim bugün apar topar ihraç edilmemim sebebi şu: Salı günü parlamentoya gittim. Yeni seçilen arkadaşlarımızı kutladım. Arkadaşlara “Sayın İmamoğlu bu partinin yeni genel başkanı olmalıdır, bir an önce de bunu açıklamalıdır ama İmamoğlu aday olmazsa, ben aday olarak çıkacağım” dedim, bunun bedelini ödüyorum. Kılıçdaroğlu göründüğü gibi demokrat biri değil, ağzından demokrasiyi düşürmüyor ama demokrasi adına yaptığı hiçbir şey yok.

‘İstanbul’u kaptırmama teziyle beş yıllığına AK Parti’ye Türkiye’yi teslim ettik’

*Cumhurbaşkanlığı seçiminde halkın gönlünde İmamoğul ve Yavaş vardı. Biz “İstanbul’u bir seneliğine AK Parti’ye kaptırmama” teziyle yola çıkarak beş yıllığına AK Parti’ye Türkiye’yi teslim ettik. Bunun hesabını kimse vermeyecek mi? Milletvekillerimiz, belediye başkanlarımız niye suskun? Ben şu anda ‘sarı öküz’ oldum. Atatürkçülerin, Türk milliyetçilerin, cumhuriyetçilerin sarı öküzü oldum. Beni verecekler, beni alacaklar belli.

‘Kendimi Ergenekon ve Balyoz sanıkları gibi hissediyorum’

*Bir sürü danışmanın var, kimler olduğunu milletvekilleri, belediye başkanları bilmiyor. Onları değiştiriyorsun, MYK üyelerini değiştiriyorsun. Sen hariç herkes kusurlu. “Değişmelisin, değişimin önünü açmalısınız” diyen Tanju Özcan’ı da sorgusuz sualsiz disipline gönderiyorsun. Tedbir koymak haklarını askıya almak demektir.

*Bir ay sonra kurultay olsa ben imza toplayıp aday olamayacağım. Sorgusuz, sualsiz, soyut gerekçelerle disipline gönderiyorsun. Hem de tedbir koyuyorsun, tedbir koymak hakları askıya almak demek, tutuklu yargılanmak gibi bir şey. Kendimi Ergenekon ve Balyoz sanıkları gibi hissediyorum.

‘Bu seçimler öncesinde örgüte hiçbir şey sorulmadı’

*Bu seçimler öncesinde örgüte hiçbir şey sorulmadı. Açık bir şekilde adayımız yanlıştı, kimseye bu söyletilmedi. Söylemler yanlıştı, masanın kuruluş şekli yanlıştı, yol yürüdüğümüz insanlar yanlıştı. Yüzde 1 oyu bile olmayan genel başkanlara cumhurbaşkanı yardımcılığı ve bakanlık vererek kendini cumhurbaşkanı adayı ilan ettirdi. 

*Erdoğan Toprak, Tuncay Özkan, Engiz Özkoç, Bülent Kuşoğlu sayesinde kaybettik. İşlerini yapamadılar çünkü bilmiyorlar. Engiz Özkoç gibi yönetimde, örgütte bulunmamış birine hala örgütleri bağlamayı düşünüyorsanız ben buna itiraz ederim.