Danimarka’da gerçekleştirilen bir araştırmaya göre yapay zekânın insanların siyasi görüşlerini fotoğraflarından tahmin edebileceğine dair görüşler ortaya koyuldu. Yapılan araştırmada fotoğraftan yapılan analizle yüzde 61 oranıyla doğru tahmin yapıldı.
Danimarka’daki Aarhus Üniversitesi’nden Dr. Stig Hebbelstrup Rye Rasmussen ve ekibi, insanların yüz ifadeleri ile siyasi görüşleri arasındaki bağı inceleyen bir çalışma başlattı. Danimarka’da yerel seçimlerde yarışan siyasetçilerin ve milletvekillerinin fotoğraflarının kullanıldığı çalışmada, 4 bin 647 adayın fotoğrafı incelendi.
İNSAN DAVRANIŞLARINI TAKLİT EDEREK ÖĞRENEBİLİYOR
Bilim insanları, kişilerin ruh hallerini, mimiklerini ve yüz yapılarını tespit edebilmek için Microsoft’un “yüz ifadesi tanıma teknolojisi” ile farklı algoritmalar kullandı. Araştırmada, yapay zekanın insan davranışlarını taklit ederek öğrenme kapasitesine sahip olduğu “derin öğrenme yönteminden” faydalanıldığı belirtildi.
Araştırmanın sonuçları, “Scientific Reports”da yayımlandı. Peki, bu mümkün olabilir mi? Yapay zekanın hayatımıza etkileri, ilerideki sonuçları neler olabilir?
Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Görsel İletişim Tasarımı Anabilim Dalı Başkanı ve Bilişim Uzmanı Doç. Dr. Ali Murat Kırık, yapay zekanın siyasi ideolojiyi tahmin etme noktasındaki düşüncelerini şöyle paylaşıyor:
“Yüz tanıma teknolojisi, fotoğraflardaki yüz özelliklerini analiz ederek duygusal durumu ve diğer bazı karakteristikleri tahmin etmek için kullanılabilir. Bu veriler, siyasi ideoloji hakkında ipuçları sağlayabilir. Ancak, siyasi ideoloji karmaşık bir konu olduğu için sadece fotoğraflara dayanarak tam olarak doğru sonuçlara ulaşmak zor olabilir.”
YAPAY ZEKAYA SAKAL, BIYIK, SAÇ, TAKILAR GÖSTERİLDİ
Danimarka’daki araştırmada, yapay zekâ algoritması önce eğitim verileriyle eğitildi. Bu süreçte, siyasi ideolojisi bilinen kişilerin fotoğrafları kullanılarak algoritma siyasi ideoloji ile ilişkilendirildi. Sakal, bıyık, saç, giyim kuşam ve takılar gibi öğeler bu ilişkiyi saptamak için kullanıldı. Algoritma, fotoğraflardaki yüz özelliklerini ve duygusal durumu analiz etmek ve bu bilgileri siyasi ideolojiyle ilişkilendirmek üzere çalıştırıldı.
Bu araştırmanın, yapay zekânın sosyal bilimlerde ve insan davranışlarının anlaşılmasında nasıl kullanılabileceğine dair bir örnek olarak değerlendirilebileceğini kaydeden Kırık, yapay zekanın hayatımıza etkilerini de şöyle değerlendirdi:
“Yapay zekâ teknolojisinden korkmak yerine, gelecekte yapay zekânın doğru şekilde yönetilmesi ve kullanılması için adımlar atılmalı. Yapay zekânın etik ve yasal çerçeveler içinde geliştirilmesi ve kullanılması için standartlar belirlenmeli ve bu standartlara uyulması sağlanmalı.”
‘KİŞİSEL BİLGİLERİN TOPLANMASI SÖZ KONUSU OLABİLİR’
“Yapay zekâ çok büyük miktarda veriyi analiz ederken, kişisel ve hassas bilgilerin toplanması ve kullanılması da söz konusu olabilir. Bu durum ciddi bir risktir” diyen Kırık, “Veri ihlalleri, kötü niyetli kişilerin erişimine açık olma riskini artırırken, verilerin yanlış ellere geçmesi de ciddi bir sorun teşkil edebilir. Bu nedenle, yapay zekâ uygulamalarının geliştirilmesi ve kullanılması aşamasında, veri güvenliği ve mahremiyetin korunması için etik standartların uygulanması son derece önemli” ifadeleriyle değerlendirmesini sürdürüyor.
Dünyadaki ilk yapay zekâ yasası Avrupa Parlamentosu tarafından geçtiğimiz haftalarda kabul edilmiştir. Buna ek olarak yapay zekâ tasarımını, sistemlerinin kullanımını ve satışını düzenleyen yasa kapsamında kamusal alanlarda akıllı kameralar aracılığıyla yüz tanıma uygulamalarının yasaklanmasına karar verildi. “Bu yasak bile Danimarka’da yapılan araştırmanın yani siyasi ideolojilerin görsellerden tahmin edilebileceği konusunun bir realite olabileceğini ortaya koyuyor” diyen Kırık, bu açıklama ile görüşlerini noktalıyor.
sibel.gulersoyler@haberglobal.com.tr
Kaynak: Web Özel
Apsny News
